VALİLİK BİNASI TARTIŞMASI

Gaziantep Valilik binası geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısı’nda tekrar gündeme geldi. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, valilik binasının depreme dayanıklı olmadığına dair rapor çıkartıldığını ve yıkılması gerektiğini bir kez daha yeniledi.
Valimiz, Büyükşehir Belediye başkanımız ve diğer tüm yetkililer valilik binasının millet bahçesine dahil edilmesi için büyük militanlık gösterdiler. Önce yeni valilik binasının yeri oluşturuldu. Daha sonra detay çalışmalarla bu sürece gelindi.
Bana göre taşınması isabetli. Çünkü, Gaziantep büyüyor ve trafik yoğunluğunu kent merkezinin çevresine taşımak gelecek adına akılcı bir hamledir. Tabi tam tersini düşünenlerde var. Ancak bu düşünceler tamamen bir tartışma oluşturmaktan öteye gitmiyor maalesef. Herkes sorundan bahsediyor ama çözüm konusunda çıt yok.
Mesela ;
İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, Pancarlı mahallesindeki inşaatla ilgili rapor konusunda ağzını açmıyor ancak, bu tür tartışmalara jet hızıyla dahil oluyor.
Çeliktürk, sosyal medyada bazı sorular soruyor. Valilik binasının depreme dayanıklı olmadığına dair rapor var mı? Diyor.
Bakanlık yapmış ve prosedürleri hatim etmiş olan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ‘rapor var’ diyorsa, aksini ispat etmek için depreme dayanıklı olduğu hususunda somut bir şey ortaya koymak gerekir. Çeliktürk, bir gazeteci gibi açıklamayı sorguluyor.
Tartışma olsunda nasıl olursa olsun, mantığı çözümcü bir mantık değildir. Çir oda başkanının bilgi sahibi olmadan açıklama yapması abesle iştigaldir. Bu tür olayları kamuoyunun önüne atarak tartışma yaratmak ise iyi niyetli bir yaklaşım değildir.
Varsa bir iddia ve çözüm öneriniz, önce ilgili kurumlara sunarsınız. Şayet cevap alamıyorsanız kamuoyuna açıklama yaparsınız.
Çeliktürk, son zamanlardaki tutumlarıyla ciddi hatalar yapıyor. Her hata yeni bir hata doğurur. İMO son dönemde çok kötü yönetiliyor. Daha önce ezbere konuşmayan ve açıklamaları kent yaşamına katkı sunan bir İMO vardı.
Yazık.
Hem de çok
Yazık.
NOT: Çeliktürk, gazetecilerin telefonunu engelleyerek, kafasını kuma gömüyor. Ama bilsin ki; hala görünüyor battıkça batışı…