USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MUHARREM BALAT VE EİNSTEİN BAKIŞI

MUHARREM BALAT VE EİNSTEİN BAKIŞI
06-07-2023

Tarihi yeniden yazmak mümkün değildir. Ancak, tarihe geçecek işler başarmak her zaman mümkündür. Hangi alanda uğraş verirseniz verin, arkanızda bir iz bırakmayı başarmadıysanız ve sizi tanıyan son kişi de öldüğünde dünyaya hiç gelmemiş olacaksınız.

İşte bu yüzden, yaşamları süresince  İLK’ler ve En’leri hedef yapan sanayiciler, bilim insanları, sanatçılar ve liderler  yıllar sonra büyük servetleriyle değil, bulundukları coğrafyanın gelişimine attıkları imza ile anılırlar. Bu isimler ilkeleri, güçlü öngörüleri ve başarılarıyla gelecek kuşaklara önemli bir miras bırakarak bu fani hayata veda ederler. 

Sanayi ve ticaretin başkenti Gaziantep’te bu özellikleri taşıyan birçok isim ebediyete intikal etti. Kent sanayisinin temellerini atan Sani Konukoğlu ve Cemil Alevli’den, Naci Topçuoğlu, Kamil Şerbetçi, Saip Konukoğlu ve Gaziantep’in efsane makine üreticisi Mennan Usta’ya kadar onlarca isim öngörüleriyle bugünkü ihracat rekortmeni Gaziantep’i inşa ettiler. Geçtiğimiz günlerde ise gelecekte Türkiye’nin jeotermalin Einstein'ı olarak tarif edilecek MUHAREEM BALAT’ı ebediyete uğurladık. 

 

MUHARREM BALAT NEDEN UNUTULMAYACAK?

Öncelikle şunun altını çizmemiz gerekir; Gaziantep rutin yatırımlarla meşgul olan bir sanayicisini değil, öngörüleriyle pandemi sonrası kurulmaya çalışılan Yeni Dünya’da birçok İLK’lere imza atabilecek kapasitede önemli bir değerini kaybetti. 

ŞÖYLE Kİ;

İnşaat, Tekstil, Enerji, Hazır Beton, Perlit ve Seracılık konularında birçok ilklere imza atan, teknoloji ve yeniliklere önderlik etmiş olan MB Holding Onursal Başkanı Muharrem Balat'ın ‘Einstein’ bakış açısı ile öngörüdeki kendine has tarzını anlamadan bir tarifte bulunmak abesle iştigal olur. 

MESELA;

Uluslararası Jeotermal Enerji Birliği Başkanlığı görevinde de bulunan Balat, 2001 yılında Aydın bölgesinde MTA tarafından bulunmuş, atıl durumda bekleyen jeotermal enerji kaynağına yatırım yaptı. Bankalar kredi vermedi, kimse inanmadı. İnançla devam etti ve özel sektördeki ilk jeotermali kurdu. 2020 yılında ise Hırvatistan’ın ilk jeotermal enerji santralini kurdu. Çevre dostu enerji kaynağı olan jeotermal enerjiyi ekonomiye kazandırarak emsal karbon yakıtlarından enerji üretimine kıyasla karbondioksit emisyonunun azaltılmasında çığır açtı. Jeotermal onun deyimi ile “Anadolu’nun göğsüne asılmış pırlantalar” idi. 

 

Aradan tam 17 yıl geçti.

AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sanayide karbon salınımına kriterler getirildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarına zorunlu bir geçiş kaçınılmaz oldu.  Şimdi, jeotermal gibi elektrik enerjisi talebini alternatif, çevre dostu, yenilenebilir kaynaklarla karşılamak için ülkemizde hızlı adımlar atılmaya başlandı. Nihayet doğayla en barışık enerji türünün Jeotermal olduğu anlaşıldı. 

 

Türkiye’de şu an jeotermal elektrik üretiminin üçte ikisinin Aydın’dan karşılandığını düşünürsek, şayet Balat’a kulak verilseydi, bir türlü katma değerli ürün üretimine geçemeyen Gaziantep sanayisi yıllar önce yenilenebilir enerjinin başkenti olabilirdi.

 

ÇİN TESPİTİNDE DE HAKLI ÇIKMIŞTI

Muharrem Balat, 2003 yılındaki bir açıklamasında Çin’in Kalkınma Planı ve Liberal Ekonomiye geçiş sürecinin Türkiye’de de uygulanmasını gerektiğini böylece Türkiye ekonomisinin kalkınacağını dile getirmişti. 

2015 yılında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çin ile kültürel, ticari ve bütün alanlarda neler yapılabileceği hakkında görüşme fırsatını yakaladıklarını ifade etmişti. Bugün, Çin’in dünya ekonomisindeki rolünü göz önüne aldığımızda Balat’ın öngörüdeki ustalığını da teslim etmeliyiz. 

DIŞ MÜTEAHHİTLİKTEKİ ÖNGÖRÜSÜ 

Merhum Balat sonraki yıllarda ülkemizde dış müteahhitlik Hizmetlerini geliştirme konusunda inanılmaz ilgisizlik ve destek noksanlığına dikkat çekmiş, Türklerin Ortadoğu ülkeleriyle başta din olmak üzere sosyal ve kültürel yakınlığını avantaja çevirmesi gerektiğini belirterek, Türk müteahhitlik sektörünün özellikle Ortadoğu’nun yeniden inşasında önemli rol oynayabileceğini işaret etmişti. 

 

TOPRAKSIZ TARIMDA İLHAM OLDU

Muharem Balat tarım alanında da öngörüsünü eyleme dönüştürdü. MB Holding, Türkiye'nin ilk jeotermal entegre tesisi olan Sultan Sera'yı Hollanda İnovasyon Bakanlığı'nın desteğiyle kurdu. Bataklık halindeki tarıma elverişsiz araziyi ekonomiye kazandırdı. Jeotermalin tarımda da kullanılmasının önünü açtı. Topraksız tarım metoduyla salkım domates üretimine 2012'de başlandı ve birçok ülkeye ihracat gerçekleştirdi. 

Gelinen süreçte, Dünya’da başta yenilenebilir enerji ve gıda ülkelerin rekabet gücünde önemli rol oynamaya başladıysa burada da güçlü bir öngörünün eyleme dönüştüğünü ifade etmeliyiz. 

 

DEMEM O Kİ;

Ülkelerin ve kentlerdeki sanayinin sadece yatırım, istihdam ve ihracat ile Dünya’da söz sahibi olabilmesi mümkün değil. Markalaşmak, katma değeri yüksek ürünler üretmek elbette önemli. Ancak, daha önemlisi o ülkelerdeki ve kentlerdeki sanayicilerin gelişen çağa uygun öngörüler ortaya koyabilmesidir. Bu nedenle, ihracat rakamları, ödül sıralamaları ve istihdam rakamları ile avunmadan küresel ekonominin gidebileceği rotayı öngörebilen Muharrem Balat gibi iş adamları yetiştirmeliyiz. 

 

GAZETECİLİK HAYATIMDA İLK RÖPORTAJIMI YAPTIĞIM İSİMDİ

Merhum Muharrem Balat, gazetecilik hayatımda önemli bir mihenk taşı olmuştur. 1997 yılında daha 3-4 yıllık gazeteci iken Özgür Gaziantep Gazetesi’nde ilk kapsamlı röportajı Muharrem Balat ile yapmıştım. Röportaj bitti ve bazı nasihatler vermeye başladı. İşte bugün telaffuz ettiğim ‘’Einstein bakış açısı’’ kavramını da o yıllarda kendime şiar edinmiştim. Çok şey anlatmıştı. Ama beni en çok etkileyen, ‘’Başarılı olmak istiyorsan, meslektaşlarının baktığı noktanın farklı noktasından bakar ve görmeyi başarırsan farklı işler yapar ve başarılı olursun’’ sözü olmuştu. Bu şiar ile sektörde hep farklı projelerle uğraştım ve kendimce başardığıma inanıyorum.  İşte bu yüzden sayın Balat’ı özel bir makalede anlatmayı da bir vefa borcu olarak gördüm. 

SONUÇ OLARAK;

Merhum Muharrem Balat’ın vefatı sadece Gaziantep ve Aydın’da değil, ülke genelinde ve iş birliği yaptığı ülkelerde de büyük üzüntü oluşturdu. Siyasete hiç uğramamış, usulsüz hiçbir konuda adı geçmemiş ve kendini tamamen ülkesinin geleceğine adamış olan Muharrem Balat, bana göre küresel bir sanayici portresi olarak hafızamızda kalacak. 

 

Ancak ben Sayın Balat’ın gözünün arkada kalmayacağını düşünüyorum. Çünkü, Medikal Tekstil ürünleri üreten 3teks Medikal Tekstil’i kısa sürede zirveye taşıyan Orkun Balat Bey’in ve Bir TV programına davet ederek sohbet ettiğimde bilgi ve birikimine bizzat şahit olduğum Gamze hanımın bayrağı daha da yukarılara taşıyacağına ve yeni öngörüler ortaya koyabileceğine inanıyorum. 

 

Muharrem Balat ismi mutlaka yaşatılmalı ve öngörüdeki kendine has becerisi gelecek nesillere aktarılmalıdır. Kent yöneticilerinin Muharrem Balat’ın ismine yakışır bir tesise adını vereceğinden şüphem yok. Ama Balat ailesinin de aynı isimle bir akademi kurarak Gaziantep sanayisine öngörüsü güçlü yenli lider sanayiciler yetiştirecek  bir yapı oluşturmalarını  naçizane tavsiye ediyorum. 

Buradan tekrar merhum Muharrem Balat’a Allah’tan rahmet diliyor ve tüm aile mensuplarına sabır ve başsağlığı diliyorum.

 

SON SÖZ: 

Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim. (Albert Einstein)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?