Dünya değişiyor. Teknoloji, ekonomi, eğitim, tarım, spor ve enerji alanlarında eski alışkanlıklar maalesef ülkeleri hatta şehirleri derin bir çıkmazlara sürüklüyor.
Özellikle, pandemi sonrası kurulmaya çalışılan Yeni Dünya’da tüm alanlarda olduğu gibi spor ve özellikle futbol, sportif bir yarışmadan öte tam bir endüstriye dönüştü.
Bu konuyu Gaziantep FK ortak paydasında defalarca kaleme aldım. Mehmet Büyükekşi bu gerçeği görmüş ve akademi konusunu masaya yatırmıştı. Ancak görevi bırakınca, şimdi aynı anlayışı TFF’de tüm kulüpler için uygulamanın adımlarını atıyor.
PEKİ GAZİANTEP FK NE YAPTI?
Gaziantep FK, maalesef yeni dünya futbol endüstrisinin çok uzağında bir anlayışla kısa vadeli sportif başarı bataklığına gömüldü. Her yıl hoyratça transfer ve su üzerine yazılan bir başarının peşinde koşuldu.
Her yıl 15-20 oyuncu alındı.
Teknik direktör ile öngörüsüz bir sözleşme yaptı.
Yöneticiler hatır için listede yer aldı.
Evladı kadroya girsin diye listeye giren yöneticimiz dahi oldu.
Kulüp başkanı sözleşmeyi, menajeri, transferi ve algı oyunlarını çözene kadar kriz kapıyı çaldı.
Kulüp, yaklaşık 500 Milyon TL kredi kullandı futbol endüstrisinden.
Halbuki Altınordu, bu endüstriye kredi vererek kazanıyor ve akademisini güçlendiriyor.
Kulüpteki gelişmeleri takip ediyorum uzaktan. Kurumsallık adına, kısa, orta ve uzun vadeli plan adına bir şey göremedim şimdiye kadar. Bir futbol yönetim trajedisinin, kent vizyonunu tehdit edişine şehitlik ediyoruz o kadar!
ŞÖYLE Kİ;
Ortada mali ve sportif anlamda bir kriz var.
Erol Bulut ile 3 yıllık sözleşme imzalayanlar ortada yok.
Yanlış transferlerin hesabını veren birileri de yok. Ortada birçok cevapsız soru var.
Mali tablo işportaya çıkmış. Adayım diyen kulübe girip tüm hesapları inceleyebiliyor. Kulübün sahibi yok, muhatabı yok. Aday olan yönetimin değil, Valiliğin kapısını çalıyor.
Bu takımın parayla düzeleceğine inanan halen çok.
PEKİ NE YAPILMALI?
Sorunları sürekli gündeme getirmek sizi sorunun bir parçası yapar. Bu nedenle geçmişte yapılanları kızdırıp kızdırıp servis etmekle zaman kaybetmek akılcı değil. Kulübe önce futbol endüstrisine hakim bir başkan bulunmalı. Son günlerde gündeme gelen Tolga Batallı bana göre en doğru isim olur. Diğer yandan yönetime hatır için değil, görev, sorumluluk ve proje için isim yazılmalı. Zihniyet konusunda doğru tercih yapılırsa, mali tabloyu düzeltmek çok zaman almaz. Gaziantep FK’da sadece başkanın değişmezi de yetmez. Sil baştan bir sistem kurulmalı ve her kademesinde profesyoneller olmalı. Bu takımın paraya değil, Yeni Dünya futbol dünyasını keşfetmiş bir zihniyete ihtiyacı var.
SONUÇ OLARAK;
Spor Şehri diye lanse etmeye çalıştığımız Gaziantep, futbol yönetimindeki beceriksizliği ile ülke gündeminde. Spor tarihinde görülmemiş enteresan olaylara şahitlik ediyoruz üzülerek. Bu kentin yöneticileri halen neyi bekliyor anlamış değilim. Teknik direktörün tüm hakaretlerine sessiz kalıp, takımın çaresizliği bu kenti memnun ediyorsa yapacak bir şey yok.
Ama gelecekte futbol sanayisinden bu kent ne kadar pay alıyor veya neden alamıyor diye hesap yapacağınız günler çok uzak değil.
Ben söylemiştim demek üzücü. Haklı çıkmak daha acı. Ama bu kentin futboldaki bu resmi inanın utanç verici ve ağlamaklı.
SON SÖZ:
Keşfedilmiş bir kıtayı tekrar keşfetmekle uğraşmak ahmaklıktır. Çaresizlik bazen siz büyük başarıların keşfine sürükler.
