22 Kasım’da Ankara’da kent yöneticileri, Ankara’daki üst düzey bürokratların katılacağı toplantı gerçekleştirilecek. Toplantıda muhtemelen kentin genel sorunları masaya yatırılacak ve çözüm planlaması yapılacak. Peki bu kentin hafızası diye tarif edilen Gaziantep yerel basını neden bu toplantıya çağırılmıyor?
Mesele sorun çözmek ise, yıllardır bu sorunları gazetelerine taşıyan, sorunların önünü arkasını ve gideceği yönü tahmin edecek hafızaya sahip yerel gazeteciler böyle bir toplantıda olmalıydı.
Diğer yandan GTO’dan ikinci dönemi de dahil 5 yıldır bir kez basın toplantısı düzenlemeyen Tuncay Yıldırım’ın Ankara’da toplantı tertip etmesi ise abesle iştigal.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününde, 24 Temmuz Sansürün kaldırılış yıl dönümde, Dünya gazeteciler gününde ve bilumum basın günlerinde ‘çalışma arkadaşı’’, ‘’ekibin bir parçası’’ ve ‘’fedakar, cefakar basın’’ diye iltifatlar düzülen Gaziantep yerel basını yine büyük bir çalım yedi. Ancak Gaziantep Lobisi’nin yediği çalımlar buradan Ankara’ya kadar yol olur.
Bari çağırılmadık toplantıda gündeme getirmek istediğimiz konuları buradan yazalım;
Kılavuzlu Barajı’nın 80 milyonluk ödeneği Kahramanmaraş’a nasıl gitti.
Şehir Hastanesi neden 10 yıl gecikti?
Kahramanmaraş’ta bir gün oturmayan Sağlık Müdürü Gaziantep’e nasıl geldi?
Bunların hepsi lobi gücü.
Zira, kent basını daha öncede büyük çalımlar yedi. İstanbul’da Gastronomi toplantısı olur yerle basın yok.
Ankara’da toplantılar yapılır yerel basın yok.
İl dışında yatırımlar yapılır; yerel basın yok.
Sonra mı?
Siz yerel basını iyi bilgilendirmeyince yanlış bilgilerle yanlış haberler üretiliyor. Alın size dezenformasyonun babası.
Sonuç olarak, Gaziantep’e gelme zamanı deyip, taa Ankara’da buluşmak bana akılcı gelmedi. Bu toplantı lobi gücüne tesir eder mi onu da bilemem.
Bildiğim tek şey, bu kentte söylem başka eylem başka telden çalıyor. Ben bağlama ustası değilim. Bağlamacı çalar ben çalan makama göre söylerim.
