İŞTE GÜR’ÜN O PAYLAŞIMI;
‘’Dokuz ay önce yapılan Tıp Fakültesi akademik kurulunda üst yönetim tarafından yapılmayan Geleneksel Üniversite Genel Akademik Kurulu ve Hastane Döner Sermaye Toplantısı yapılacağına tüm öğretim üyelerinin önünde söz verilmesine ve soruların orada cevaplanacağı ısrarla vurgulanmasına rağmen henüz toplantılar yapılmamıştır. Dün yapılan kanuni zorunlu Tıp Fakültesi Akademik Kurul toplantısında da sorulan sorulara cevap vermek yerine bu sorunları bu kurulda konuşmak istemiyoruz denilerek 3 yıldır olduğu gibi bir türlü yapılmayan Hastane toplantısına havale edilmiştir. Toplantı yapın orada konuşalım denildiğinde de gerçek dışı beyan ileri sürülerek daha önce de yapılmıyordu gibi akla ziyan bir savunma ile toplantı yapmayı reddetmişlerdir. O halde en önemli paydaş olan akademisyenler hastanenin kötü gidişinin nedenlerini, üniversitesinin gelişmesi/kurumsallaşması ve hastanenin daha iyi işlemesi için öneri ve sorunlarını nerede konuşacaklar.
Konuşmaktan, belgeleri ile birlikte şeffaf bir şekilde bilgi paylaşmaktan ve hesap vermekten neden kaçılıyor?
Toplantıları yapmaktan neden kaçınılır?
Şeffaflık bu kadar mı zor? Unutulmasın ki her gizlenen er veya geç bir gün mutlaka açığa çıkar. Takdiri öğretim elemanlarımıza bırakıyorum.
