Akkent Cami İskelesi çökmüş ve bir mühendisimiz hayatını kaybetmişti. Bu konuda ilgili odalar toplantı üzerine toplantı yaptı. Hatta kent Konseyi dahi çok sert açıklamalar yaptı. Eleştiriler ihmaller üzerindeydi. Sonuçta konu yargıya intikal etti ve gündem duruldu.

Ancak bu tür kazaların yeniden yaşanmaması için ‘NELER YAPILACAK ?’ veya ‘NE GİBİ DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ VAR ?’  konusunda çalışma yapılması bana göre kazaya verilen tepki kadar önemli.

MESELA;

Hayırseverler tarafından yaptırılan ‘CAMİLERİN DENETi Mİ’  bundan sonra nasıl olacak?

Yasal bir düzenleme mi gerekiyor ?

İlgili odalar,  MİLLETVEKİLLERİMİZ bu konuda bir istişarede bulundu mu?

Yoksa yeni bir kazaya kadar, bu konuyu ‘SÜMEN ALTI MI’ yapacağız ?

İlgili odaların bu konudaki SAMİMİYETİNİ görmemiz için yukarıdaki soruların cevaplandırılması gerekiyor.

GÖÇ VE SURİYELİLER

Bugüne kadar sayısız açıklama, haber ve kısa vadeli veriler ortaya konuldu. Bardağın boş tarafını da savunan oldu, dolu tarafını da…  Önümüzde bilimsel bir öngörü olmadığı için günü birlik tedbirlerle süreç ilerliyordu.

NİTEKİM;

GAÜN bu olaya el attı ve ‘’Suriyeli Göçmenler ve Gaziantep Yerlilerinin Kültürlerarası İletişim Örüntüleri ve Mekân Deneyimi: Sorunlar, Olanaklar, Eklemlenme ve Mücadele Stratejileri’’ başlığıyla hazırlanan proje TÜBİTAK’ta onaylandı.

Geçtiğimiz hafta sonu bu projenin detaylarını  GAÜN İletişim Fakültesi RTV ve Sinema  Bölüm Başkanı Prof. Dr. M.EMRE KÖKSALAN ile Kanal 5’te moderatörlüğünü yaptığım SABAH BÜLTENİ Programında konuştuk.

Proje 15 Kasım 2019 itibariyle başladı ve 15 Kasım 2021’de sonuçlanacak. Göç Kent İletişim  sosyal medya hesaplarından  ve https://www.gockentiletisim.org/ adresinde yapılan çalışmalar paylaşılıyor.

Prof. Dr. KÖKSALAN dünyadan örnekler vererek bazı noktalara dikkat çekti;

Suriyeli göçmenlerde doğurganlık oranının yüksek olduğunu ve 10-15 yıl sonra ciddi bir genç nüfusun oluşacağını ve bu gençler konusunda uzun vadeli projelerin hazırlanması gerektiğine vurgu yaptı. İşte bu proje kısa, orta ve uzun vadede  sürecin sağlam temeller üzerinde yönetilmesi açısından çok ama çok önemli.

İnşallah kentin tüm kademeleri bu çalışmaları yakından takip eder ve gerçekten ORTAK AKIL ile bazı adımlar atılır…

GEF 2019 SONUÇ BİLDİRGESİ VE YANSIMALARI

Kentimizde son yıllarda önemli konferans, panel ve toplantılar gerçekleştiriliyor. Ama sadece gerçekleştiriliyor. Bu konferans veya forumlardan sonuç bildirgesi çıkartarak önlem alma ve geleceğe hazırlanmada başarılı olduğumuzu söylemek güç.

Mesela Sanayi 4.0 alanında birçok organizasyon yapıldı. Ancak gelinen süreçte halen katma değeri yüksek ürün üretemediğimiz gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Geçtiğimiz günlerde ise GTO-EMO Gaziantep Şubesi işbirligi ile Güneydogu Enerji Forumu-GEF 2019 Gaziantep’te yapıldı. Bende takip ettim ve yatırımcıların kafalarındaki soru işaretlerini gideren verimli bir toplantı oldu.

Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın da katıldığı toplantıda, bu konuda samimi bir mücadele içinde olduğunu gözlemlediğim EMO Başkanı İSLİM ARIKAN, gelecek adına önemli konulara dikkat çekti. Sonuç bildirgesinde altını çizdiği konular, özetle kentin Güneş Enerjisi ile bütünleşmesinin şifrelerini veriyordu.

MESELA;

EMO Başkanının sosyal medya hesabından paylaştığı  şu önerilerin altını çizmek gerekir;

‘’Yeni imara açılan bölgelerde,OSB'ler de, binaların çatılarının mümkünse güney kuzey istikametinde yapılması, mimari ve statik projelerin çatıda güneş enerji santrali kurulacakmış gibi projelendirilmesi gerekmektedir’’

‘’Mevzuat, mevcut doğalgaz santralleri(Kojen santralleri) olan  işletmelere, GES kurulumuna izin vermemektedir. GES-Kojen hibrit sisteminde mevzuat değişikliğine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.’’

‘’Elektrik altyapısına bağlı olarak lisanslı GES için bölgelerin kotaları yayınlanmaktadır. Tüm OSB’leri kapasiteler dışında tutarak, puant güçlerine göre ayrı kapasite verilmesinin gerekliliğini düşünüyoruz.’’

Güneydogu Enerji Forumu 2017'de EMO’nun bazı önerilerinin uygulamaya konulması, yukarıdaki öneriler için bizleri ümitvar ediyor.

Ancak bu sadece bir Oda’nın çabasıyla olmaz. Milletvekillerimiz, yatırımcılar ve ilgili kurumlarda hassasiyet göstermelidir. Enerji 4.0’ü öngörmemiz  ve yüzleşmemiz gerek.

HABERİ SİTEDEN OKU...